Cem KÖKSAL, Zorlu Holding CEO’su (Genel Müdürü). Zorlu Holding’de patrondan sonra gelen en önemli yönetici.
Tekstil
Enerji
Tüketici Elektroniği, Beyaz Eşya ve Mobilite (Vestel Şirketler Grubu)
Gayrimenkul
Madencilik ve Metalurji
Turizm
Havacılık
Finans (Faktoring)
Otelcilik
Akaryakıt
sektörlerinde iş yapan Zorlu Holding Şirketlerinin tamamından sorumlu olan en üst yönetici.
Zorlu Holding’de çalışan 32 bin kişi ve tedarikçiler, bayiler, iş ortaklıkları dahil toplam 80 bin kişiyi yöneten kişi.
Almanya, İngiltere, ABD, Almanya, Çin Hindistan, Pakistan başta olmak üzere dünyadaki tüm ülkelere mal üreten, pazarlayan holdingin en tepe yöneticisi.
Ergün GÜLER ise holdingin beyaz eşya ve elektronik bölümü olan Vestel Grubu CEO’su (Genel Müdürü). Vestel Şirketler Grubu 16’sı yurtdışı, 9’u yurt içi olmak üzere toplam 25 şirketten oluşuyor. Hiyerarşik olarak Cem Köksal üst, Ergün Güler ise ast konumunda.
Zorlu Holding 70 yıllık geçmişi, kurumsal gelenekleri olan, çok uluslu bir şirket. 72 millete iş yapan ve 72 milletten insan çalışan bir şirket.
Holdingin geliştirdiği kurumsal yönetim ilkelerinden birisi de yöneticilerin çekeceği iletilere sınır getirmesi. Diyor ki, ey yöneticiler kurban ve şeker bayramlarını kutlayın, diğer milli ve dini günleri kutlayacak mesajlar göndermeyin.
Böyle bir kurumsal yönetim ilkesi iki nedenden dolayı alınmış olabilir.
1)-O kadar çok milli ve dini bayram, özel gün, kandiller var ki, bunlara zaman ayrılmasın, iş ve iş geliştirme ile ilgilenilsin. (Öyle ya, personelin Nevruz, 1 Mayıs, Kabotaj Bayramı, Büyük Taarruz, Sakarya Savaşı, Malazgirt Savaşı, Kandiller, Recep, Şaban, Ramazan, Muharrem ayları kutlanmaya kalkışılsa, iş yapmaya zaman kalmaz.)
2)-Zorlu holding çok uluslu bir şirket. 72 milletle iş yapıyor ve 72 milletten kişi çalıştırıyor. Musevi çalışanların dini bir günü kutlanıp, Hıristiyan çalışanların dini bir günü kutlanmasa, sorun çıkar diye düşünülmüş olmalı.
(Hıristiyan, Musevi, Çinli, Japon çalışanların da dini ve milli günleri olduğu da unutulmamalı. 72 milletten çalışanın her dini ve milli günü için mesajlar çekilse şirket batar.)
Kurumsal yönetim ilkeleri gereğince “sadece iki dini bayram için mesaj çekilebilir” şeklinde bir gelenek oluşuyor.
Sadece iki bayram için mesaj atılması ilkesi Ergün Güler tarafından daha önce bir kez çiğneniyor. Holdingin CEO’su tarafından Ergün Güler daha önce uyarılıp, holdingin kurumsal yönetim ilkesi hatırlatılıyor.
Aynı Ergün Güler bu ramazanda da (daha önce uyarıldığı halde) aşağıda yer alan mesajı atıyor. Hoş geldin onbir ayın sultanı ya Şehr-i Ramazan deyip, Mevlana’ya, Mesnevi’ye atıf yaparak, tribünlere oynuyor.
Ergün Güler, çalıştığı ticarî şirketin kurumsal yönetim ilkesini çiğnemekten kaçınmıyor. Bunu daha önce de holding CEO’su (amiri) tarafından uyarıldığı halde yapıyor!!!
CEO’su Cem KÖKSAL tarafından ikinci kez mail yoluyla uyarılan Ergün Güler’e, Cem Köksal iletisinde şöyle diyor:
“Bu şirketin 70 yıllık geçmişinde Ramazan Ayı kutlanmıyor. Çok uluslu bir şirket olmaya çalışıyoruz. Her dinden ve milletten çalışanımız var. Şirket olarak dinden uzak bir duruşumuz var. Dolayısıyla kurumsal olarak böyle bir mesaj çekmeyi doğru bulmuyorum. Sizi daha önce de uyarmıştım.”
Ramazan ayı kutlaması ile iktidar partisi ve dini hassasiyetleri olan kişilere oynayan Ergün Güler’in, YÖNETTİĞİ ŞİRKETLERİN 16 ADEDİ YURT DIŞINDA BULUNAN ŞİRKETLER. Buralarda çalışan personel (büyük olasılıkla) MÜSLÜMAN DEĞİL.
Zorlu Holding CEO’su Cem KÖKSAL’a bu uyarı iletisinden sonra ne oluyor, biliyor musunuz?
Cem KÖKSAL İstanbul Savcılığı tarafından uyarı maili gönderdiği için GÖZALTINA ALINIYOR!!!
Gözaltı sırasında Cem KÖKSAL, Zorlu Holding zarar görmesin diyerek holdingden istifa ettiğini açıklıyor.
80 bin kişiyi yöneten genel müdür, kurumsal yönetim ilkelerini anımsattığı için GÖZALTINA ALINIYOR !!! İstanbul Savcılığı, özel bir holdingin kurumsal yönetim ilkelerine aykırı davranan personeline uyarı maili gönderip, holdingin kurumsal yönetim ilkelerini anımsatan genel müdürü GÖZALTINA ALIYOR.
İstanbul, suç dosyası ve suçlu sayısı milyona yaklaşan bir kent. Görevi, suç dosyası ve suçlularla uğraşmak olan İstanbul Savcılığı işi gücü bırakıp, çok uluslu bir holdingin iç işlerine karışıp, kurumsal yönetim ilkelerini anımsatan holdingin CEO’sunu sanki bir suçlu gibi göz altına alıyor!!!
Peki, 80 bin çalışanı olan holdingin iç yazışmalarını kim/kimler medyaya servis ediyor? Asıl araştırılması gereken konu bu olması gerekmez mi? Araştırma ve geliştirme faaliyetleri de yürüten böyle bir şirketin ticari sırları medyaya bu kadar kolay nasıl sızabiliyor? Kimler tarafından sızdırılabiliyor?
Çok açık bir şey diyeyim, Cem KÖKSAL ve Ergün Güler’i tanımam, bilmem. İsimlerini de ilk kez bugün duydum.
Ama şunu biliyorum, yukarıda anlatılan olaylar şirket içi post kapma girişimidir. Tüm şirketlerde de yaşanır. Bu olaydaki üzücü durum ise Ramazan ayının post kavgasına alet edilmesidir. Yarın, iktidar değişsin, aynı kişi/kişiler Büyük Taarruzu kutlayan mesaj(lar) atar. Uyarı maili yazıldığında da “Büyük Taarruzu Kutlamamız Engelleniyor” diye medyaya servis yaparlar. Hiç kimsenin bundan şüphesi olmasın!!!
İbrahim Naki AVŞAR (2.3.2025) Karşıyaka/İZMİR (Kurumsal Yönetim Derecelendirme Uzmanı)
