2 + 2 = 5 yapar mı sorusunun yanıtı mekan ve zamana göre değişebiliyor!!!
Biraz matematik bilen kişilerin “saçmalamayın” dediğini duyar gibi oluyorum.
Farklı mekanlarda bulunmanız bu sorunun yanıtını maalesef değiştirebiliyor!!!
Diyelim ki; bir siyasi partiye üyesiniz, gün geliyor 2 + 2 = 5 demeniz, gerekiyor.
2 + 2 = kaç diye sorulduğunda 5 demeniz için grup kararı (!!!) alınmışsa, gireceğiniz toplantılarda ve meclislerde bu soru sorulduğunda 5 demek zorundasınız.
5 demezseniz ne olur, biliyor musunuz?
O partiden atılıyorsunuz!!!
Evet, yanlış okumadınız 2 + 2 = 5 değil 4 derseniz, o partiden atılıyorsunuz!!!
Hem de kendisini hukukçu sanan disiplin komitesi üyeleri tarafından.
Bu konuyu niye anlattım biliyor musunuz?
Kısa süre önce gazeteci Nivent Kurtuluş’un bir yazısında CHP’li başkanın yönettiği Menderes Belediye Meclisi toplantısı öncesinde CHP’li meclis üyeleri bir grup kararı alıyorlar.
(Kanımca, belediye başkanının dayatması ile bu grup kararı alınıyor!!!)
Belediye başkanı ve encümene belediyenin tüm taşınmazlarını dahi satma ve/veya kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmak için yetki verilmesine ilişkin oylamada evet denilmesi için grup kararı alınıyor!!!
Başkan ve encümene taşınmaz satış yetkisi verilmesi konusu meclis gündemine gelmeden önce de Hukuk Komisyonu ile Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülüyor ve tartışılıyor.
Bu komisyonlarda 3 CHP’li ve 2 AKP’li meclis üyesi bulunuyormuş.
Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerinin tamamı başkana ve encümene satış yetkisi verilmesini oy birliği ile reddetmişler. Yani, başkana ve encümene, Menderes halkına ait taşınmazları satma konusunda yetki vermemişler. Satamazsın, demişler.
Hukuk Komisyonu da başkana ve encümene satış yetkisi verilmesini oy çokluğu ile reddetmişler.
Komisyonların reddettiği, vermediği satış yetkisi teklifinin içeriği şöyle :
“Belediyemizin mülkiyetinde bulunan hisseli ve tam paylı taşınmazların 5393 sayılı yasanın “Belediyenin yetkileri ve imtiyazları” başlıklı 15/h maddesi, “Meclisin görev ve yetkileri” bölümünün 18/e maddesi ve “Belediyenin gelirleri bölümünün 59.maddesi gereğince satışında, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile değerlendirmesinde sözleşmede oluşacak oran ve hisse karşılığı alınacak bağımsız bölümlerin belirlenmesinde, işlemlerin takibinde ve icrasında, protokol ve sözleşme yapılması konusunda Belediye Başkanı İlkay ÇİÇEK’e ve Belediye Encümeni’ne yetki verilmesi hususunun uygun olmadığına dair Plan ve Bütçe Komisyonunun oy birliği, Hukuk Komisyonu’nun oy çokluğu ile ilgili raporunun görüşülmesi”
Plan ve Bütçe Komisyonu ile Hukuk Komisyonun reddettiği yani satış yetkisi vermediği bu teklif Menderes Belediye Meclisi’nce de reddediliyor.
Evet yanlış okumadınız, belediye meclisi belediyeye (Menderes halkına) ait taşınmazların tamamının dahi satışını içeren böyle bir geniş yetkiyi başkana ve encümene vermiyor, teklifi reddediyor.
Menderes Belediyesi’nin kaç tane taşınmazı olduğunu bilemiyoruz. Dolayısıyla satışların büyüklüğünü kestiremiyoruz.
Fakat, şunu biliyoruz, varsayalım ki, 20 tane taşınmazın var evladınıza noterden yukarıdaki gibi satış için vekalet verirseniz, tapuya gidildiğinde tapu çalışanları “dur bir dakika” diyor.
Böylesine genel bir vekaletname ile babanın mallarını SATAMAZSIN diyor. Evet, yanlış okumadınız, SATAMAZSIN diyorlar.
Taşınmaz satışı verilen vekaletnamelerde satış yetkisi verilen taşınmazların mahalle adları ile ada – parsel numaraları olmalı, diyor.
Peki, yukarıdaki gibi tüm taşınmazlarınızın satışını dahi içeren genel bir vekaletnameyi siz/kendiniz verir misiniz?
Bir kere, devredilen yetkinin kapsamı, içeriği ve tutarı belli olmalıdır.
Olmaz ama diyelim ki oldu, tüm taşınmazlarınızın satışını içeren vekaletname verdiniz ve tapu dairesi de bunu uyguladı, tüm taşınmazlarınız en düşük emlak vergisi değerinden satıldı.
Oluşan zararı kim karşılayacak? Hele ki, kamuya ait taşınmazların satışında, oluşan zarar için vekalet verene de gelinir mi, gelinmez mi?
Normal bir insan tüm taşınmazlarının satışı yetkisini, kendi öz evladına bile vermez. Kaldı ki Menderes halkına (Menderes Belediyesine) ait tüm taşınmazların satışı ve/veya kat karşılığı devri gibi ucu açık bir yetki devri yapılamaz/yapılmamalıdır.
Yasa cevaz verse de, uygulanabilir bir tasarruf değildir.
5393 sayılı Belediye Yasasının 17/e maddesi “taşınmaz satış yetkisini” belediye meclisine vermiştir. Belediye meclisi taşınmaz satış yetkisini devretmek istemeyip kendi uhdesinde tutabilir.
Peki, asıl konuya gelirsek, Menderes Belediyesi (dolayısıyla halkına ait) tüm taşınmazların satışını da içeren böylesi bir satış vekaleti verilmesi teklifine kimler evet ve hayır demişler?
Hemen söyleyelim.
8 CHP’li, 13 AKP’li meclis üyesi kamu yararı doğrultusunda Menderes Belediyesine ait tüm taşınmazların da satışını ve kat karşılığı devrini içeren bu teklife ret oyu vererek son derece doğru hareket edip, Menderes halkı lehine karar vermişler.
Kamu yararı doğrultusunda hareket eden CHP’li 8 meclis üyesinden, 4 kişi (!) GRUP KARARINA UYMADIKLARI GEREKÇESİYLE DİSİPLİN KURULUNA sevk edilmiş!!!
Evet, yanlış okumadınız! 8 kişi grup kararına uymamış ama 4 kişi disipline gönderilmiştir!!!
Disipline gönderilen 4 kişi içinden de 1 kişi PARTİDEN ATILMIŞTIR.
Kamunun mallarını koruyup, kollayan bir meclis üyesi Menderes halkına ait taşınmazların tamamının da satışını içeren karara ret oyu verdiği için PARTİDEN ATILMIŞTIR.
Ancak ve ancak CHP ideolojisini bilmeyenler böylesi garip bir karara imza atabilirler!!!
Yazımızın başında bahsettiğimiz gibi 2 + 2 = 4 diyen sekiz CHP’liden dört kişi disiplin kuruluna gönderilip, bu dört kişinin bir kişisi de PARTİDEN ATILMIŞTIR.

CHP’de 2 + 2 = 4 diyenler mi yoksa 2 + 2 = 5 diyenler mi disipline gönderilmeliydi?
CHP’nin kurucu genel başkanı Mustafa Kemal Atatürk ne demişti?
“Yaşamda en gerçek yol gösterici bilimdir, fendir”
Bilim, 2 + 2 = 5 diyor da biz mi duymadık, öğrenmedik???
Kaldı ki, CHP gibi güçler ayrılığı ilkesini savunan bir partide, yönetimdeki kişilerin belirlediği uydu disiplin kurulları olmaz, olamaz, olmamalıdır!
Yasama, yürütme ve yargı erki tek bir kişinin/küçük bir grubun iki dudağı arasında olmamalıdır.
Menderes’te yaşanan durum ortadadır.
Bilim ve hukuk bilgisi birazcık olan kişi bile disiplin kurulunda görev yaparken böyle bir karara evet demez, imza atmaz.
Eğer, böyle bir disiplin kurulu kararı varsa eğer yapılacak tek şey o disiplin kurulu kararlarını çöpe atmaktır.
Ayrıca, böylesine açık uçlu (geniş) yetki isteyen belediye başkanı, encümen üyeleri ve bu yetki devrine evet diyen meclis üyeleri ile de vedalaşılmalıdır.
Disiplin kuruluna karar dayatan, harekete geçiren parti yöneticisi ve milletvekilleri varsa eğer onlarla da yollar ayrılmalıdır.
Atatürk’ün kemiklerini sızlatmayın artık.
İbrahim Naki AVŞAR (7.2.2025) Karşıyaka/İZMİR