“El arabası ile ekin biçilmez.”
Böyle bir söz var mı bilmiyorum. Yoksa da ben söylemiş olayım.
“Yabancının ekipmanı, olanakları, parası pulu ile yatırım yapılmaz” ya da “kamu olanakları kullanılarak, seçimlere girilmez anlamında kullanıyorum.
Bu sözü neden söyleme gereği duydum, biliyor musunuz???
İzmir Kent Konseyi seçimleri yapılacak, bu hafta sonu.
Üç aday varmış.
Üç adayı da tanımıyorum.
Tanımak da istemiyorum!!!
Çünkü, bu kent konseylerinin işlevsiz, ilgisiz ve bilgisizlik nedeniyle hiç bir zaman çalışmadığını, sadece ve sadece kamu kaynaklarını tüketmeye yönelik boş bir örgütlenme olduğunu, belediye başkanından oluşan mutlakiyetçi (tek adam) yönetimin parlatıcısı olduklarını, düşünüyorum.
Deprem olur kent konseyi konuşmaz, sel olur kent konseyi konuşmaz, trafik olur kent konseyi konuşmaz, kamu kaynakları heba edilir, kent konseyi konuşmaz, eleştirmez, eksikleri ve yanlışları söylemez.
Peki, kent konseyleri ne iş yapar diye sorarsanız, koca bir “hiç” diyebilirim!!!
Nazım Hikmet’in, Şeyh Bedrettin Destanı şiirinin bir bölümünü kent konseylerine adapte edersek
“Yağmur çiseliyor,
korkarak
yavaş sesle
bir ihanet konuşması gibi.
Yağmur çiseliyor.
Kent Konseyi dilsiz,
Kent Konseyi kör.
Havada konuşmamanın, görmemenin kahrolası hüznü…
Ve Kent Konseyi kapatmış elleriyle yüzünü.
Yağmur çiseliyor.“
Kent Konseyleri, görmüyorlar, işitmiyorlar, konuşmuyorlar.
Oysa, “Darağacında asılı duran, kentimizin çırılçıplak silüetidir.”
Gazeteci Serdar Öztürk facebook sayfasında şöyle bir paylaşım yaptı:
“Geçtiğimiz hafta sonu İzmir BŞB’nin Üçkuyular’daki Nefes restoranında kalabalık bir yemek yendi. Konuklar İzmir’in mahalle muhtarlarıydı. (Katılan muhtarların bazılarından teyitli bilgi) İlginç olan yemeğin sahibinin İzmir Kent Konseyi’nin başkan adayı Özgür Topaç olması.
Soru şu: Bu yemeğin parasını Özgür Bey cebinden mi ödedi yoksa İZDENİZ’in kasasından mı ödendi?”
Özgür Topaç’a bu iddialar doğru mu diye ben de soruyorum.
Yanıt istemiyorum ama belge istiyorum!!!
Muhtarlara, verilen yemeğin parasını ödediğinize dair belgeleri gösteriniz! Kredi Kartı slipleri de olur. Fatura, fiş de olur.
Belge ibraz edilmezse, yapacağım yorum şu olacaktır:
Seçim yemeğinin parası bile belediye(ler)ce ödeniyorsa, bunun sonu nereye varır?
Bakın Kent Konseyi Yönetmeliği ne diyor:
“Kent konseyinin görevleri; (m.6/1/e)
e) Kent kaynaklarının etkili, verimli ve adil kullanımına katkıda bulunmak,”
Sizin seçim harcamalarınızı belediye(ler) neden ödesin(ler) ki?
Unutmayın : “El arabası ile ekin biçilmez.”
Not : Sosyal medya hesabınızdaki muhtarlarla İzmir BŞB’ne ait Nefes Restorant’ta yediğiniz yemeğin fotoğrafları sildiniz mi? Sildiyseniz, neden sildiniz?
İbrahim Naki AVŞAR (14.2.2025) Karşıyaka/İZMİR
