
“Milliyetçilik, ‘vatan, millet, Sakarya, kan, ırk, bayrak’ edebiyatı mıdır, yoksa ulusun çıkarlarını, onurunu herkese karşı savunmak; yani tam bağımsızlık mıdır? Ülkenin onuru ayaklar altında çiğnenirken, ‘vatan, millet, bayrak’ edebiyatını yani milliyetçiliği sadece kitleleri uyutmak, kandırmak için kullanıp aslında bütün bu değerleri salt kendi siyasal ya da bireysel-sınıfsal çıkarları için kullanmak milliyetçilikse, bunun karşıtı nedir?”
Uğur Mumcu
Uğur Mumcu 24 Ocak 1993 tarihinde öldürüldü.
Ölümünün üzerinden tam 32 yıl geçmiş.
Uğur Mumcu’yu ağıtlarla değil de yazılarıyla anmayı daha doğru buluyorum.
Uğur Mumcu’nun yukarıda verilen “milliyetçilik” analizine kim karşı çıkabilir?
Uğur Mumcu belge ve kanıtsız yazı yazmazdı. Kitapları okunduğunda “dip not ve yararlanılan kaynaklar”ın bolluğu çok dikkat çekicidir.
Sanki doktora tezi gibi köşe yazıları ve kitaplar yazdığına tanık oluyoruz.
İş insanı Niyazi Adıgüzel ile ilgili olarak 12 Kasım 1987 tarihinde yazdığı köşe yazısı şöyle:
ADIGÜZEL Mİ?
Bugün başlayan İstanbul Ticaret Odası seçimlerini kim kazanacak?
İstanbul Anakent Belediye Başkanı Sarı Bedri Bey biraderimiz’e kalırsa, Adıgüzel olmalı. Niçin Adıgüzel olmalı? Adıgüzel muhterem Sarı Bedri Bey biraderimizin ruh gibi arkadaşıdır da ondan…
Bedrettin Dalan ile ANAP’ın İstanbul İl Başkanı Eymen Topbaş’ın araları hiç de iyi değil. Dalan ile Türkiye Dış Ticaret Derneği Başkanı Mustafa Süzer bir yanda, Eymen Topbaş bir yanda. Topbaş İstanbul’da. ANAP’ın Tarikatçı-İslamcı kanadını oluşturuyor, Dalan ve Süzer ise -sözde- laik kanadını…
Peki Adıgüzel hangi kanattadır? Adıgüzel, ne İslâmcıdır, ne de lâik. Ya nedir? Ülkücüdür.
Şimdi şu arabesk liberalizmimize, şu alaturka kapitalizmimize muhterem Bedri Bey kardeşimizin ruh gibi arkadaşı, ülkücü iş adamı Adıgüzel yakışmaz mı? Yakışır.
“Nereden çıktı Adıgüzel’in ülkücülüğü?” diye sorarsanız; hemen açıklayalım. MHP davası dosyalarından! Bu konudaki en yanılmaz kaynak eski Ankara Sıkıyönetim Komutanı emekli Orgeneral ve ANAP Kayseri adayı Recep Ergun’dur.
MHP davası iddianamesinde (ek 154, 155, 156, 157) yer alan belgedir, film yapımcısı Berker İnanoğlu’nun İstanbul’da işadamı ve sanayicilerden topladığı paraların bir kısmının Avrupa Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu Başkanı Musa Serdar Çelebi’ye verildiğini kanıtlamaktadır.
Kimlermiş bu işadamları? Kemal Cabıoğlu… Niyazi Adıgüzel… N.Asım Uslu… A.Kayıran (Büyük olasılıkla Mataracı davasında mahkum olan Haydarpaşa Gümrüğü Ali Galip Kayıran)… Şinasi Bilgin… Necdet Sarman…
Bu, listelerden biri…
Bir başka listede Niyazi Adıgüzel’in adı yine ikinci sıradadır. Bu listeye de şöyle kısaca göz atalım: Sadık Özgür… Niyazi Adıgüzel… Orhan Aker… Azmi Selvi… Üzeyir Garih (Alarko Holding)… Ercanlar Holding (Tevfik Ercan)… Ergin Demirören (işadamı Erdoğan Demirören’in kardeşi)... Yaşar Cımırlı… Ali Koçan… Nuh Kuşçulu (İTO Başkanı)… İbrahim Bodur… Kaya Turgut… Feyyaz Berker… Nihat Koçyiğit… Muharrem Eskiyapan… Kemal Sözkesen, Oğuz Gürsel…
Ek 164-165’te Adıgüzel adı bir kez daha yer alıyor: Yahya Dağ… Niyazi Adıgüzel… Ömer Boyar… D.Kılıç (Büyük olasılıkla Dündar Kılıç)… Hilmi Perek… Mete Has… Lokman Kundakçı (Fındık Dışsatımcısı ve film yapımcısı, eki Avrupa Ülkücü Türk Federasyonu Başkanı) Mehmet Erzen… Ve tabii Fikri Erdöş…
Bir başka belgede (ek 161 – 162) Mehmet Baldöktü… Refik Burungüz… Halit Narin… Nuh Kuşçulu… Ahmet Arayıcı … Durali Eyüp Ekşioğlu… Mehmet Küçükçelik… Emin Hattat (HEMA Şirketler Grubu Sahibi)… Mehmet Yazar (Eski Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği Başkanı, ANAP Kayseri Adayı)… Ve ünlü müteahhit Cemil Özgür.
Bu listede yer alan bazı işadamları elbette MHP eğiliminde değiller. Bu işadamları, o günün koşulları içinde MHP’ye para yardımı yapmışlar; daha doğrusu MHP’ye para yardımı yapma gereği duymuşlar.
Adıgüzel öyle mi? Hiç değil. Muhterem Sarı Bedri Bey biraderimizin ruh gibi arkadaşı Niyazi Adıgüzel buz gibi ülkücü bir işadamıdır. İTO’ya ülkücü işadamı Niyazi Adıgüzel yakışır.
Ey işadamları titreyin, kendinize dönün ve Adıgüzel’i kendinize başkan seçin.
Uğur Mumcu – (12 Kasım 1987)
(Not : Niyazi Adıgüzel daha sonra MHP’li avukat Kürşat Özkan tarafından öldürülmüştür.)