
Tarih : 10 Eylül 1922 (İzmir’in kurtuluşunun bir gün sonrası.)
Yer : Karşıyaka sahilde bulunan İplikçizade Köşkü.
Konuklar, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Mareşal Fevzi Çakmak, İsmet İnönü.
Atatürk’ün maiyeti (yanındaki görevliler) : Ruşen Eşref Ünaydın, yaverleri Muzaffer Kılıç ve Salih Bozok.
Atatürk, Çakmak ve İnönü İplikçizade köşkünde, diğer konuklar ise İplikçizade Köşkünün solunda bulunan Fahrettin Altay Köşkünde kalıyorlar.

Atatürk’ün kalacağı İplikçizade köşkü o gelmeden önce bir düğün evi gibi Karşıyakalılar tarafından severek, özenerek, elbirliği içinde tertemiz hale getiriliyor.
Atatürk’ün havyar yemediği, viski içmediği bilindiği için masaya içki olarak sadece rakı konuyor. Kaymaklı, bol şerbetli hamur tatlıları ile katmerli börekleri de sevmediği için Gazi’nin en sevdiği meze olan kavrulmuş leblebi masaya getiriliyor.
Yemek başlıyor, muhabbetin en koyu olduğu aşamada sınırlı miktarda olan rakı bitiyor.
Atatürk’ün bardağının da boşaldığı, görülüyor.
Karşıyakalıları bir şaşkınlık ve telaş alıyor.
İmdada “Saraç Sadri Bey” yetişiyor.

Saraç Sadri Bey kim biliyor musunuz?
Tam adı Sadrettin İşçimenler. Bugünkü Karşıyaka Belediye Başkanı Behice Yıldız İşçimenler’in babası Sadrettin İşçimenler’in, dedesi olan kişi.
İşçimen ailesi, Yıldız Hanımın babası Sadrettin Bey’e (toruna), dedesinin adını veriyor.
O zamanlar, Karşıyaka çarşısında tekel maddeleri satan bir dükkan var ve sahibi de Saraç Sadri Bey’in çok yakın arkadaşı. Sadri Bey atına atlayıp arkadaşının tekel dükkanına gidiyor.
Dükkanın kapısına vardığında, kocaman bir asma kilit kendisini karşılıyor. Saraç Sadri Bey, yakın arkadaşının dükkanının kilidini parçalıyor, yanına aldığı rakıları sofraya yetiştiriyor. Keyifle başlayan gecenin, keyifle sona ermesini sağlıyor.
Saraç Sadri Bey (Sadrettin İşçimenler) 3 Mart 1950’de 61 yaşında vefat ediyor. Geride böyle güzel bir anı bırakarak.
Atatürk, İplikçizade köşkünde kaldığı üç gün içinde burada birbirinden ilginç olaylar yaşanıyor. Yaşanan ilginç olaylardan birisi ise şöyle :
Yunan Kralı Konstantin, işgal sırasında İzmir’e geldiğinde, Yunanlılar, İplikçizade Köşküne el koyuyorlar. Yunan Kralı Konstantin’in bu köşkte kalması sağlanıyor. Denize bakan öndeki odaya da Yunan Kraliçesi Sophia’nın fotoğrafı bulunan bir tablo asılıyor.
İşgal bitip, 10 Eylül 2022 tarihinde Atatürk, Karşıyaka’ya gelip, İplikçizade Köşkünde kalacağı odaya geçtiğinde, Kraliçe Sophia’nın duvardaki fotoğrafını görüyor.
Gazi Paşa kraliçenin fotoğrafına bakıp, hiçbir şey söylemeden gülümsüyor.
Yanındakiler duvardaki fotoğrafı telaşla indirmek istediğinde, Atatürk onlara sertçe müdahale ediyor. “O fotoğraf oradan kesinlikle indirilmeyecek, duvardaki yerinde hep asılı kalacak.”
Sürgünden dönen köşkün sahibi Fikri Bey, Atatürk’ün huzur içinde uyuduğu yatak odasındaki kraliçenin fotoğrafından rahatsızlık duyup, indirmek istediğinde Anne Hayriye Hanım, oğluna “Fikri güzel oğlum aman ha! Gazi Paşamız, kraliçenin fotoğrafının o duvarda asılı kalması için bize talimat verdi.” diyerek duvardaki fotoğrafın indirilmesini engelliyor.
Bu güzel anıları, birkaç gün önce okuduğum ATATÜRK KARŞIYAKA’DA isimli kitaptan aktardım. ATATÜRK KARŞIYAKA’DA KİTABI’nın yazarı Ahmet Diker’e çok teşekkür ediyorum. Kitapta çok ilginç anılar var. Okumanızı öneririm.

İbrahim Naki AVŞAR (20.4.2025) Karşıyaka/İZMİR