Karşıyaka Belediyesi’nin dün yapılan meclis toplantısındaki “ilginç tepkiler” gündeme damgasını vurdu.
Dün yaşananlar önceki iki toplantıdaki gerginliğin devamı idi.
Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi MHP’li Özgür Solmaz (Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirdir) geçmişe yönelik (son bir yılda) ihalesiz – doğrudan teminle mal ve hizmet alışları toplamının 783 milyon TL civarında olduğunu, bazı faturaların üzerinde yazılan mal ve hizmetlerin birim fiyatları ile piyasa rayiç fiyatlarının çeliştiğini, örneklerle anlattı.

Özgür Beyin tespit ettiği bulgulara ilişkin yaptığı açıklama, ulusal basında (özellikle yandaş basında) geniş bir yer buldu.
Özgür Bey’in açıklamalarının eksik yönleri vardır. Özgür Bey, belediye personeline/yöneticilerine) sorular sorarak, denetim yapmış. İkinci bir teyit için belediyeye fatura kesen firmaları arayıp, “Kestiğiniz fatura üzerindeki birim fiyatları ile piyasa rayiç fiyatları neden uyumlu değil, birim fiyatlarınız neden piyasa fiyatının birkaç katı fazla” diye sorabilirdi.
Böyle, ikinci kez teyit yapılması neden önemlidir:
-Telefonla arayarak, fatura kesen firmanın gerçekten var olup olmadığı tespit edilebilirdi.
-Tedarikçi firma çalışanları fatura keserken tembellik yapıp, belediyeye 10 kalem mal ve hizmet verilmesine rağmen sadece 1 kalem mal teslim edildi şeklinde faturaya ayrıntıları yazmamışsa bu yanlışlığı bulup, düzeltir, kimse de töhmet altında kalmazdı.
-Bir de Karşıyaka Belediyesi’ne mal ve hizmet sunan firmaların paralarını zamanında alıp, alamadıkları öğrenilmiş olurdu. (Dün bir telefon aldım, 4 yıl önceki bir mal veya hizmetin hâlâ daha parası ödenmediği, tarafıma iletildi. Belgeleri bekliyorum.)
Öncelikle şunu söyleyeyim, denetimden hiç kimse korkmamalı, çekinmemelidir.
Özgür Solmaz’ın (eksikte olsa) tespitleri ve piyasadan yaptığı birim fiyat sorgulama çalışması doğru ve yerindedir.
Her kurumun gerçek anlamda denetime gereksinimi vardır. Yönetim faaliyetinin fonksiyonları şunlardır: plânlama, örgütleme, kaynakları bir araya getirme, yön verme, kontrol (denetim)dir.
Yönetim, biraz da denetim (kontrol) demektir.
Plan ve Bütçe Komisyonunda finansal okur yazarlığı olan kişilerin yaptığı/yapacağı finansal denetimin önemi büyüktür.
Bu yüzden ihtisas komisyonlarına o işin uzmanı kişiler alınmalıdır diye hep diyoruz.
Özgür Solmaz, tespitlerini açıkladıktan sonra Karşıyaka Belediye yönetimi ve meclis üyelerince hedef tahtasına oturtulmuştur.
Başkan Behice Hanım veya Plan Bütçe Komisyonu üyelerinden finansal okur yazarlığı olan bir kişi tarafından eleştirilen konulara ilişkin açıklama getirilmesi/gerekçelerin sunulması daha yerinde olurdu.
Teftiş çalışması sonucunda hazırlanan her rapor, ilgili birimlere verilir, tespitler hakkında görüşleri sorulur, yanıtları istenir. Bu uygulama teftiş çalışmasının olmazsa olmaz kuralıdır.
Tespitler, meclise ve medyaya aktarılmadan önce denetlenen birimin yetkililerinin görüşünün alınması yerinde olurdu.
Son üç toplantıda yaşanan gerginliğin sebeplerinden birisi de CHP grup başkan vekili seçiminde yanlış tercihte bulunulması ısıtma, soğutma ve havalandırma işi yapan Mustafa Evsen’in grup başkan vekili yapılmasıdır.
Finansal okur yazarlığı olmayan bir kişi, finansal okur yazarlığı olan bir kişiye yanıt veremez. Hep söylediğimiz gibi yapılacak işin görev tanımına uygun kişiye verilmesi gerekir.
Finansal tespitlere basitçe yanıt vermek yerine, tespiti yapan kişiyi/kişileri eleştirmek, hedef tahtasına oturtmak hiç bir zaman doğru tutum olmaz. Niye bunları tespit ettin demek de son derece yanlıştır!!! Muhalefete niye muhalefet yapıyorsun denilebilir mi?
Aynı yanlışa belediye başkanı Behice Hanım da düşmüştür. Finansal eleştirilere yanıt vermek yerine finansal eleştiri yapan Özgür Bey’in kendisinden başkan yardımcılığı istediğini belirtmiş, özel bir konuşmayı deşifre etmiştir.
Diyelim ki, kendisine Özgür Beyden böyle bir istek geldi. Bu tür istekleri o mecliste bulunan hangi meclis üyesi dile getirmiyor ki? Behice Hanım siz İyi Parti üyesi olarak, CHP’nin kapısını çalıp, “Beni Karşıyaka Belediye Başkanı yapın” demediniz mi? Sizin ve de Özgür Beyin böylesi isteklerde bulunması son derece doğaldır.
Özel konuşmaların hiçbir zaman ifşaa edilmesini doğru bulmam, yapılan ifşaa yanlıştır. Hele ki, Özgür Bey talebini yerine getirmediğim için bu eleştirileri yaptı demek, inandırıcı bir savunma değildir.
Böyle bir durumda yapılacak tek savunma şekli eleştiri konularına tek tek gerekçeleri ile birlikte yanıt vermek olmalıdır. Özgür Beye çalışmalarından dolayı teşekkür etmek olmalıdır. Belediye içindeki denetim mekanizmasının bu tespitleri neden yapmadığı/yapamadığının da araştırılması olmalıdır.
Özgür Solmaz da başkanla yaptığı özel konuşmaların başkan tarafından deşifre edilmesi üzerine tepki olarak özel konuşmaların diğer ayrıntılarını açıklamıştır.
Özgür Beyin açıklaması da son derece yanlıştır. Belediye Başkanı sizden özel bir istekte bulunabilir. Yardım etmenizi de isteyebilir. Bu tür istek ve yardım talepleri de olabilir, doğaldır. Başka bir partiden gelmiş başkan transfer olduğu partide bazı eksikleri/yanlışları (disiplin sürecinden korktuğu, kimseyi tanımadığı için) dile getiremeyebilir. Doğaldır. Başka bir parti üyesinden yardım da isteyebilir. Özel bir isteğin (doğru ya da yanlış) ifşaa etmeyi de hiçbir zaman doğru bulmam.
Bence her iki kişi de hata etmişlerdir.
İlke olarak; özel konuşmaların kızgınlık anında deşifre edilmesini kesinlikle doğru bulmam. Bu tür konuşmalar, ucu açık ve içeriği çarpıtılabilir konuşmalardır. Teyit olanağı da olmadığı için konuşulmamış şeyler konuşulmuş ya da konuşulanlar yanlış da anlatılmış olabilir. Her iki taraf da aksini kanıtlayamayacağı için bu tür açıklamaları yapmamalıdır.
Sağlıklı ve şeffaf iletişim her zaman için gerekli ve doğru olan bir yöntemdir.
Yönetimin en önemli işlevi denetim (kontrol) dür. Denetimden korkmamak gerekir. Bilakis nesnel şekilde yapılmış tespitler her zaman çok kıymetlidir. Karşı karşıya olunabilecek risklerin erkenden tespiti, işin içinden çıkılamaz boyutlara varmadan risklerin belirlenmesi çok kıymetlidir.
Risklerden korunmanın yegane ön koşulu da etkin denetim yapmaktır.
Herkesin işine odaklanması dileğiyle.
Bu arada bir şeyi de sormak gerekir.

Behice Hanıma yapılan destek açıklamasına gelmeyen meclis üyeleri kimlerdir?
Bu destek açıklamasına neden katılmamışlardır?
İbrahim Naki AVŞAR (8.5.2025) Karşıyaka/İZMİR